Yazan: Işık SÜKAN

 

HİKMET 35

Aşkın eyledi Şeyda beni. Cümle âlem bildi beni. Kavgam sensin gece gündüz, bana sen gereksin.

*

Taala’llah zihi’mani, sen yarattın cisim ve canı, kulluk eyleyim gece gündüz, bana sen gereksin.

*

Gözüm açtım seni gördüm, bütün gönülü sana verdim, akrabalarım terk eyledim, bana sen gereksin.

*

Söylesem ben dilimdesin, gözlesem ben gözümdesin, gönlümde hem canımdasın, bana sen gereksin.

*

Feda olsun sana canım, döker olsan benim kanım, ben kulunum sen sultanım, bana sen gereksin.

*

Âlimlere kitap gerek, sufilere mescit gerek, mecnun’lara Leyla gerek, bana sen gereksin.

*

Gafillere dünya gerek, akılılara ahiret gerek, vaizlere minber gerek, bana sen gereksin.

*

Âlem bütün Cennet olsa, bütün huriler karşılamağa gelse, Allah bana nasip eylese, bana sen gereksin.

*

Cennete gireyim cevlan edeyim, ne hurilere nazar eyleyim. Onu bunu ne eyleyim, bana sen gereksin.

*

Hoca Ahmet benim adım, gece gündüz yanar odum. İki cihanda umudum, bana sen gereksin.
AÇIKLAMALAR:
        Daha önceki açıklamalarımız muhavecesinde bildiklerimizi tekrar ederek en başa dönelim. Bilindiği gibi yokluk âleminde konuşlanan Cenab-ı Hakk; hadisi kutside beyan edildiği gibi “Bilinmek istedim” diyerek varlık âlemini yaratmıştır. Hıristiyan efsanesinde bu bahis, Cenab-ı Hakk varlık âlemini altı günde yaratmış yedinci gün dinlenmiş diye geçer.
         
Varlık alemi dünya ve kainatlar, kabir alemi ahiret alemi ki cennetler cehennemler ve araf olarak yaratılmıştır. Bunlar hakkında yukarıda açıklamalar yapmıştık.
        Şunu çok iyi bilmek gerekir ki, varlık âleminde var olan her şeyin bir ruhu vardır. Ruhu olmayan bir şey varlık âleminde yer almaz.
        İnsan vücudu çamurdan yaratılırken kullanılan bütün malzemeler icra edecekleri fonksiyonlara göre temel elementlerden seçilmiştir. Bu elementlerin de doğal olarak kendi orijinal ruhaniyetleri vardır. Kendileri gibi ruhaniyetleri de birbirinden farklı olduğu halde bunlar birlik ve berberliklerini bir konsensüs içinde ahenkle oluşturmuşlardır. Bu tevhidin sonunda ortaya çıkan ruhaniyete bedenin nefsi denilmektedir ki, Cenab-ı Hakk’ın bedene üflediği kendi sultani ruhu hayat boyu nefse terbiye ederek tekâmüle ulaştırmaya çalışır. Nefis bu sultani ruha layık bir tekâmüle ulaşırsa Cenab-ı Hakk onun bütün günahlarına mağfiret ederek azim ecirler vereceğine söz vermiştir (Fetih suresi 29. ayet son cümle).
        O yüzden Hoca Ahmet Yesevi yukarıdaki hikmetlerinde hep “bana seni gerek” ifadesinde ısrar etmektedir. Sevgililer sevgilisi yüce düşünür Hz. Mevlana’nın “Bir katre idim, deryaya düştüm” sözündeki hikmetin aslında da, Yunus Emre’nin “Cennet cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri/ isteyene ver sen onu/ bana seni gerek seni” şiirindeki manada da aynı hikmeti görüyoruz.

   
     
1
HOCA AHMED YESEVİ
DİVAN-I HİKMET
1

© 2005 Işık Sükan - Her Hakkı Saklıdır. İzin almadan çoğaltılamaz ve kopyalanamaz.
Bu site bir Bora Döken tasarımıdır.