Yazan: Işık SÜKAN
Hoş kudretli Allah bir ve var’ım. Elimi tutup yola koy “Ente’l Hâdi”. Zatı yüce rahman Rabb’im. Hem Cebbar’ım. Elimi tutup yola koy “Ente’l Hâdi”.
AÇIKLAMALAR:
Hoş kudretli Allah; bir ve var olduğu için bütün yaratıklarını da bir ve var olarak yaratmıştır. Dünyanın başlangıcından beri yeryüzüne birbirinin aynı iki kar tanesi düşmemiştir. Bu gerçeğe istinaden Hoca Ahmet’te bir ve var olduğunu söylüyor. Cebbar’lıktan kurtularak yola koyulmak istiyor.
*
Seher vaktinde ağlayıp döksem kanlar gözden. Gönlümü açıp uyanık olsun güzel sözden. Kudretine mahvolup gideyim özden. Elimi tutup yola koy “Ente’l Hâdi”.
AÇIKLAMALAR:
Kuran’ı Kerim’de Esra suresinde mübarek zamanlar belirtilmiştir. Bunların içinde en önemli en mukaddes vakit seher zamanıdır. Bu vakitte güzel sözlerle Cenab-ı Hakk’ın kudretini kendi nefsini mahvederek yani aradan çıkararak gönlündeki şefkat ve sevda ile O’nu anıp ağlarsan, hidayet veren yani bilgilerin idrak edilmesini temin eden Hakk kişiyi doğru yola koyar. Çünkü ancak idrak edilen bilgileri hayata geçirebiliriz. *
Cevabı ondan talep et. Münacat eyle. Hacetini reva kıl. İhtiyaç gideren O’dur. Rahmet deryası dolup taşar yetse furat. Elimi tutup yola koy “Ente’l Hâdi”.
AÇIKLAMALAR:
İhtiyaçlarını O’na arz etmeye layık ise, yalvararak cevabını O’ndan talep et. Çünkü, ihtiyaç gideren O’dur. Böyle yaparsan Fırat nehrini bile aşan rahmet deryası dolup taşar. Sen hidayet verensin sen bildiklerimizi idrak ettirensin. Onları doğru yolda uygulamaya senin sayende muvaffak olabiliriz. *
Ey imdada yetişen hiç ulaşmadı sana imdadım. Yer ve göğü ağlattı bu feryadım. Mahşer günü haykırayım mı gel âzadım. Elimi tutup yola sal “Ente’l Hâdi”.
AÇIKLAMALAR:
Ey imdada yetişen Hakk, imdat çağırım sana hiç ulaşmadı. Bu feryadım yer ve göğü ağlattı. Çünkü idrak olmadan yani hidayet olmadan bilgileri uygulamak mümkün değil. Mahşer günü gel beni bu tutsaklıktan azat et. Çünkü idrak edilmeyen bilgiler insanı tutsak alıyor. Sen hidayet verensin elimi tut beni yola sal. *
Bende olsan zikrin ayağın kolun olsun. Yoldan azsan rehber bulup yola salsın. Seherlerde ağla rahmeti gelsin. Kolumu tutup yola sal “Ente’l Hâdi”.
AÇIKLAMALAR:
O’na esir olsan, zikrin ayağın kolun gibi olmalı. Yolu sapar veya yoldan azarsan, zikrin sayesinde seni kurtaracak rehber bulup seni doğru yola iletir. Seherlerde O’nun için ağlarsan sana rahmet eder. Kolunu tutup doğru yola iletir. Çünkü sen hidayet verensin. *
“Ente’l Hadi Ente’l Hakk” Allah’ın zikri Hakk zikrini söyle. Durmadan olasın uyanık. Rahim mevlam nazar kılsa olur ansızın. Kolum tutup yola sal “Ente’l Hâdi”.
AÇIKLAMALAR:
Sen hidayet verensin, sen Hakk’sın. Allah’ın zikri Hakk… Daima durmadan zikret ve uyanık ol. Rahim Mevlam bir an nazar kılsa hidayete erilir. Kolumuzu tutup yola sal. Sen hidayet verensin. *
“Ente’l Hadi Ente’l Hakk”ı kalb zikrinde bilmez cahil zikrini deyip zahir dilde. Benim diyen şimdiki şeyh su ve toprakta. Kolum tutup yola sal “Ente’l Hâdi”.
AÇIKLAMALAR:
“Ente’l Hadi Ente’l Hakk”ı kalb zikriyle nasıl yapılacağını bilmez. Cahil, zahir dili ile zikreder. Şimdiki şeyh, benim diye su ve toprakta böbürlenir. Sen hidayet verensin. Kolumu tutup beni yola sal.
*
Ey yarenler. Nefis elinden perişanım. İsyan yükü belimi büktü dertliyim. Aciz kulunum, ne eylesen emrindeyim. Kolum tutup yola sal “Ente’l Hâdi”.
AÇIKLAMALAR:
Ey yarenler, nefsime hakim olamadığım için perişanım. Çünkü nefsim işine gelmediği zaman isyan ederek bana yük oluyor belimi büküyor dertliyim. Çaresizim çünkü nefsimi zaptı rapta alacak bilgim yok. Olan bilgilerimi de idrak seviyesine erdiremedim. Ne eylesen emrindeyim. Kolumu tutup beni uygun yola sal. Sen hidayet verensin.
*
Kul hoca Ahmet, nefisten büyük belâ olmaz. Yol üstünde toprak olsam kafir olmaz. Yer ve gökten yemek versem asla doymaz. Kolum tutup yola sal “Ente’l Hâdi”.
AÇIKLAMALAR:
Kul Hoca Ahmet, nefisten büyük bela olmaz. Yol üstünde toprak olsam, nefsim yine de Hakk’ı göremez. Yer ve gökten yemek versem asla doymaz. Çünkü nankördür, çünkü aç gözlü ve haristir. Ancak sen hidayet verirsen onu zaptı rapta alarak doğru yolu bulabilirim.
|