HZ. MUHAMMED’E GÜZELLEME

Dostun dostuna rastladım dost yolunda..
Gül bahçelerinin kokusu muydu?
İbrahim’in omuzundaki bülbülün şarkıları mı?
Güneşten kopup gelen,
Yüreğin nuru mu?
Halbuki, sonsuza kadar
Kellelerin sırıtışlarıyla;
Ayaklarıma takıldığı bir yoldu bu..
Dev örümceklerin,
Çelik ağlarını parçalamaktan,
Kan içinde kalmışken ellerim..
Bir naat-ı şerifin
Susan sessizliğinde,
Nasıl da hayran kaldım,
İnen rahmetin yüceliğine..
Vahşi kurt sürülerinin
Kan akan dişlerinden,
Tam kurtarmıştım ki canımı,
Dostumun dostu böyle gülümsedi;
Her yeri yara içindeyken gönlümün..
Öyle bir şifa indirdi ki;
Gözyaşlarımla,
Bütün acılar unutuldu..
O an, bağışlandı çirkinlikler…
Nerede olsa tanırım,
Yaratıcının muhteşem elini…
Dokunduğu yerden lütufla,
Rengârenk aydınlıklar yükselir…
Takat getirseydi yüreğim,
Razıydım en ağır ıstıraplara..
Daha büyük hayretimi
Koyacaktı aksına çünkü…
Bu yüzden razıyım dosttan,
Bu yüzden bütün selâmlarım,
Dostumun dostuna olsun…
Bu yüzden gökyüzünün
Ve yıldızların türküleri,
Sessizce O’nun yüreğine dönsün…
Işıkların gizli sırlarıyla,
Bütün güzel çiçekler
Kokularını O’na sunsun…
Kuşların kanatlarında taşıdığı
Özgürlük sevinci dalgalansın,
Dostumun dostlarının saçlarında..
Sonsuzluk kûh-i-nur gibi parlasın
Başındaki insanlık tacında…
Bütün yasalar basamak olsun öylesine,
Doğru yoldaki ayaklarına…
3 Eylül 1982 Eyüp